Yakınlarda hediye olarak bir Dr.Dre kulaklık aldım, Monster marka. Ya da Beats Audio marka. Yok, Dr. Dre marka... Bir çok adı olan, günümüzde moda ve kaliteli kulaklık üreten bir firmaya ait kulaklık işte. Cahilliğime verin, benim bildiğim Monster üretiyor kulaklıkları... Bu zırvaları geçerek esas konuya geliyorum.
Beyaz, tarz bir görünüşe sahip kulaklığımı sevdiğim bir arkadaşım hediye etti (Mervee, selaaam!). Kendisi pek kullanmıyormuş. Ben ise Philips'in 20liradan ucuz bir kulaklığını kullanıyordum epeydir ve daha geçen hafta düşünmüştüm kendi kendime. Bu kulaklığın derisi döküldü, kalanını soydum, kablosu koptu, başka bir jack yaptım, yine koptu, yine yaptım, 30 cm kablo kaldı geriye. Ses kalitesi fena değil ama mükemmel de değil. Hatta şimdi kıyaslıyorum da, duyuyormuşum sadece müziği, dinlemiyormuşum! Neyse işte, düşündüğüm şey kendime neden güzel bir kulaklık almadığımdı ki Merve'nin de taç kulaklıkları çok sevmediği konusu açıldı. Bir anda Dr. Dre kulaklıklarımı hediye olarak elimde buldum. Eski kulaklıklarımın 60 katı kıymetindeki kulaklık bakalım nasıldı.÷
Şimdi birkaç gündür dinlediğim kadarıyla söyleyebilirim ki kulaklıklar gerçekten efsane... Pilli olması herhangi bir kaynaktan gelen sesi yükseltebilmesini sağlamakla beraber, verdiği bass'ın haddi hesabı yok. Tiesto dinliyorum ve kimi yerde kulağım gıdıklanıyor. Basslar kulakmememi sallıyor resmen ya! Winamp'ın EQ'sunu Full Bass'a getirdiniz mi kulaklığın kafanızda titremesini hissediyorsunuz. Çok keyifli!
Bu arada, Tiesto is too much energetic be abey! Yoruldum valla dinlerken Mastermix Part II (2007) çalışmasını. RedBull içip de öyle devam etmek lazım! Ancak dinleyip yerimde duramadıkça şu yüzbinlerce (hundereds of thousands of) insanın katıldığı tekno partilerde olmak istiyorum. Biraz da kafayı bulunca manyak oluyordur, eminim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.